11 Mart 2012 Pazar

YA SPOR YA ÜNİVERSİTE SINAVI

ÇİZGİLİ DEFTER


YA SPOR YA ÜNİVERSİTE SINAVI

            Hep şikâyet ederiz. Neden Türkiye’de spor gelişmiyor? Neden bizim takımlarımız uluslar arası yarışmalarda iyi dereceler alıp yüzümüzü güldürmüyor? Çoğu zaman alt yapı problemleri sebep olarak gösterilir. Doğrudur, yeterli alt yapı olmazsa başarı beklemek hayalcilikten öte gidemez.
            Ancak ben başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum: Üniversite sınavı.
            Genç sporcular; öncelikle okulların alt yapılarında küçük, yıldız, genç takımlarında ve buna paralel olarak yetenekli ve başarılı olanlar ise kulüp takımlarında da yer alırlar.
            Ailelerde; çocuklarının bir takımda yer almasından gurur duyar ve başarılarıyla daha da mutlu olurlar. Ne yazık ki genç sporcu 10. veya 11. sınıfa gelince, ailelerin çocuklarını dershaneye yazdırma telaşı başlar. Daha sonra,  çocuklarının derslerini olumsuz yönde etkileyeceklerini düşündükleri için antrenmanlara göndermeme eğilimi meydana gelmektedir. Oysa bilimsel araştırmalar spor yapan insanların zihinsel aktivitelerinin, yapmayanlara oranla daha yüksek olduğunu göstermektedir. Spor sayesinde beyne ve organlara daha fazla oksijen giderek daha iyi çalışmasını sağlamaktadır. En önemlisi ise mutluluk hormonu da denilen endorfin gibi hormonların salgılanmasıyla gencin stresinin azaltılması ve mutlu olmasıdır.
            Aile ve üniversite sınavı baskısı ile en verimli çağında spordan 2–3 sene ayrı kalan veya bırakmak zorunda kalan gençler, ülkemiz kulüp takımları ve ulusal takımlarımız için büyük birer kayıp olmaktadırlar.
            Sporda ki başarısının yanı sıra derslerinde de başarılı sporcuların olması ana hedef olmalıdır. Sporun da esas amacı budur.
            Bu amaçtan yola çıkarak, her uluslar arası turnuvada madalyaları toplayan ABD’de ki durumu The College at Brockport’ta görev yapan Dr. Ferman KONUKMAN’dan öğrendim.
            Üniversiteler bizdeki üniversite sınavına benzeyen “SAT” sınavı ile öğrenci alıyorlar. Bizdeki gibi milli sporcu kontenjanları yok. Ancak, elit sporcu isen “division 1 veya 2“ bursu alarak okul ücreti ödemeden öğrenim görebiliyorsunuz. İyi sporcuları üniversiteler kapmaya çalışıyor. Ama esas başarının sırrı, okul sporlarında yatıyor. Profesyonel takımlar birçok oyuncusunu kolej liglerinden sağlıyor. ABD’de aileler, çocuklarının başarılı bir sporcu olmasını ve bu sayede burs kazanmasını destekliyorlar.
            Pamukkale Üniversitesi öğretim üyelerinden Halit EGESOY’a göre, ülkemizde durum biraz farklı. Birkaç özel üniversite dışında spor bursu veren üniversite yok. Devlet üniversiteleri ise spor bursu vermiyor. Bu boşluğu bir nebze olsun doldurmak için Kredi ve Yurtlar Kurumu lisanslı sporculara belgelemek kaydıyla 800 TL’ye kadar spor bursu vermektedir. ABD’den farklı olarak, ülkemizde üniversitelerin milli sporcu kontenjanları bulunmaktadır. Ancak, bu alınacak toplam öğrenci sayısı içinde %15’lik bir paya sahiptir. Milli sporcuların sıralamaları YÖK tarafından yapılmaktadır.
            Peki, yapılması gerekenler nelerdir? Öncelikle üniversite liginin canlandırılarak daha profesyonel bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Üniversitelerin sadece bilimde değil, spor, kültür ve sanat alanlarında da birbirleriyle rekabet etmeleri gerekmektedir. Rekabet hem başarıyı arttırır, hem de ilerleme getirir.
            Ayrıca sadece özel üniversitelerin değil, devlet üniversitelerinin de cazip burs olanakları ile elit sporcuları kendi bünyelerine katmaları gerekmektedir.
            Okul sporları federasyonunun güçlendirilerek, göstermelik okul turnuvaları yerine, tanıtımı iyi yapılmış büyük organizasyonlar yapılması sağlanmalı. Maçları hafta sonuna alarak daha çok kişinin izlemesi için yerel televizyon kanalları faaliyete geçirilmelidir. Zira yerel kanalların program sorunu da böylece bir nebze olsun çözülmüş olacaktır.
            Sürekli olarak olimpiyatlara aday olan ülkemizde, devlet ve yerel yönetimler alt yapı ve tesisleşme konusunda, federasyonlarla işbirliği içinde olarak üstlerine düşen görevleri gecikmeden yerine getirmelidirler.
            YÖK’ün belirlediği “üniversite milli sporcu kontenjanının” arttırılması da üniversite liginin kalitesini yükseltecektir.
            Ailelerde şunu bilmelidirler: Spor, gencin çok zamanını almaktadır. Ama iyi sporcular; disiplinli olurlar ve ne zaman ders çalışacağını, ne zaman antrenman yapacağını, çok iyi bilirler. Spor, üniversite sınavını kazanmak için bir engel değil, bir kaldıraçtır. Üniversitelerin burs imkânlarının gelişmesiyle, on binlerce doları bulan üniversite harçlarını ödemek zorunda kalmayacak olan aileler de rahat bir nefes alacaktır.
            Türk sporunun gelişmesi ve Türk sporcularının madalya ve kupalar alarak yurda dönmelerini normal karşılayacağımız yarınlar dileğiyle. 08.03.2012. Cenk TUNÇ. Ankara. cengo13@hotmail.com

2 yorum:

  1. Cenk hocam gençler için çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Yazınızı okurken çok keyif aldım. Eğitimi sadece okul yani derslerle sınırlı tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Zaten çağdaş eğitimi tanımlarken okul içi aktiviteler yanında ders dışı etkinliklerin de olması gerektiği birçok kitapta belirtilmiştir. Okul ya da ders dışı etkinliklerin ise (gerçi yazınızda üniversite öğrencileri için yazmışsınız lakin ben biraz daha temele inmek istedim) çocukların psikolojik, sosyolojik ve bedensel gelişiminde olumlu olarak katkısı olduğu ise yadsınamaz bir gerçek. Bunun için tiyatro, müzik gibi sanatsal faaliyetler, satranç turnuvaları gibi sosyal etkinlikler, sporun birçok dalı, kitap okuma gibi faaliyetlerle katkı sağlanabilir. Yazınız üzerine sporu ele alacak olursak, ailelerin ekonomik durumlarının farklılığı bu faaliyetlerin kısıtlanmasında etkili olabilir mi sizce? Tabi ki fikrinizi alırken burada okulların bu faaliyetleri desteklediği (!)kabulünü yapıyorum. Ülkemizde yapılan birçok araştırmada bu tip faaliyetlerin yararının olduğunu düşünenler kadar bir o kadar gereksiz olduğunu savunanlar da bulunmakta. Bu konu için de fikirlerinizi beyan edebilirseniz mutlu olurum.

    YanıtlaSil
  2. Yorumlariniz icin tesekkur ediyorum.

    YanıtlaSil