ÇİZGİLİ DEFTER
FAKİRLER KIŞLAYA ZENGİNLER BANKAYA
Isıtılıp
ısıtılıp Türkiye’nin gündemine servis edilen bir konu var: Bedelli askerlik.
Tartışmaları halkımız sessiz sedasız yine izliyor. Yarısı kadın olduğu için
kendilerini pek ilgilendirmiyor, bir kısmı da hükümet ne yaparsa yapsın desteklediği
için ses çıkarmıyor, ne oluyor diye hiç sorulmuyor.
Konuşanlar ise AKP’ye yakın isimlerden Önder AYTAÇ. 11.11.2011 tarihli
yazısında bedelli askerlik için hükümetin çok iyi yaptığını, bu yasa tasarısı
için siyasi partilere baskı yapılması gerektiğini savunan bir yazı yazıyor.
Ayrıca yazısının başında bedelli askerliği isteyenler için ARO tanımını
yapıyor. Ben şahsen ne demek istediğini anlamadım ama herhalde şunu demek
istedi: Askerlikten (Askerden) Rahatsız Olanlar.
Bu arada AKP’li Şirin ÜNAL büyük bir kitlenin (tahminen 100–150 bin kişi)
bedelli askerliği beklediğini, eşitlik ilkesine ve terörle mücadeleye zarar
vermeden bu işi çözeceklerini ifade ediyor. 1987, 1992 ve 1999 yıllarında bedelli
askerlik uygulamaları yapıldı. Parası olan bir çok insan bundan faydalandı.
Bunlar yapılırken dikkat edilmeyen çok önemli bir nokta var. O göz ardı
ediliyor. “Türk Halkı’nın savaşabilme yeteneği”. Atatürk bu durumu 1917 yılında
başkumandanlığa yazdığı yazısında şöyle dile getiriyor: “…egemenliği ancak savaşabilen milletler
kazanabilir….Birde o milletin askeri niteliğinin sürekliliğiyle yani zorunlu askerlikle korunabilir.”
Oysa Recep Tayyip ERDOĞAN ne demişti “askerlik yan gelip yatma yeri değildir.”
Peki siz bu bedelli yasasını çıkararak badem bıyıklı ve askerden kaçan bu insanları
temel eğitim dahi aldırmadan sadece bankaya kadar yorarak, yan gelip yatırmış
olmayacak mısınız? Allah korusun bir seferberlik durumu olursa temel askerlik
eğitimi almamış bu askerlerle mi vatanı koruyacağız?
Bu durumdan rahatsız olan CHP Milletvekili Muharrem İNCE tepkisini şöyle dile
getiriyor: “Terör devam ederken, köylü, fakir fukara çocukları Al Bayrak’a
sarılıp ailelerine geri gelirken, böyle bir proje doğru bir proje değildir.”
Benzer bir tepkiyi Emre Bilal Çelik biraz daha sert bir üslupla yapıyor. “Vatan
Borcu’nu ödememek için yıllarca asker kaçağı olarak kalanlar leş kargaları gibi
hemen bu yasaya üşüşeceklerdir.”
Bu tartışmalar arasında AKP meclisten bedelli askerlik yasasını çıkardı. Ama
yasanın şimdilerde tartışılan yanı, Anayasa’ya aykırılık iddiasıdır, bence.
Anayasa’nın 10. Maddesi olan “kanun önünde
eşitlik” başlığı altında Kanun önünde herkesin eşit olduğu vurgulanıp, hiç
kimseye ayrıcalık tanınmayacağından bahsetmektedir. Oysa yapılan uygulama da 30.000
Türk Lira’n varsa askere gitmiyorsun. Yoksa marş marş kışlaya. Zengin fakir
ayrımı yapılarak Anayasa’ya aykırı bir yasa çıkarılıyor. Bu yasanın daha önce
birkaç kez çıkarılmış olması da onu meşru kılmaz.
Bu arada CHP Milletvekili Rıza TÜRMEN
“kesin bir şey söyleyemem ama deyip , Anayasa’nın eşitlik ilkesinin ihlâl
edildiğini söylüyor.” Öte yandan yine CHP’li Akif HAMZAÇEBİ ise yıllık geliri
1200 TL’nin altında veya hiç geliri olmayanlarında bu yasadan yararlanmalarını
istiyor. Üç farklı ses.
Mali açıdan baktığımızda ortada ciddi bir para var. Bu arada bankalar da hemen
devreye girmişler millet askerlik yapmasın da ben 60 aya kadar kredi veririm
diyorlar. Hiç şaşırmadım.
Anayasa Madde 72: Vatan hizmeti, her Türk’ün
hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne
şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir. Bu
maddeye istinaden gerekli düzenlemeleri yapabilirler. Ancak, askerlik
sürelerini kısaltarak, zengin fakir ayırımı yaparak ve askerden kaçanları bir
nevi ödüllendirerek bu tür yasalar yapılmamalıdır. Vatan borcu banka kredisi borcuyla ödenmez. Güneydoğuda şehit olan
askerlerimizin acısını ise verilecek paralar dindirmez.
Son söz “Halkın savaşabilme yeteneği ne
kadar azsa olası bir savaşta başarı şansı yoktur.” (Belki de amaçlanan
budur.) Cenk TUNÇ. Ankara. 01.12.2011
cengo13@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder