ÇİZGİLİ DEFTER
TÜRKİYE
PARKINSON OLDU!
Osmanlı’nın son zamanlarında Avrupa
ülkeleri Osmanlı’ya “hasta adam” diyorlardı.
Neden?
Çünkü Osmanlı çaresizdi, savaşmaya gücü
kalmamıştı, ülke karmakarışıktı. Toprak kayıpları yaşanmıştı.
Şimdi, günümüz
Türkiye’sine bir isim vermeye kalksalardı ne ad verirler diye düşünüyorum:
Aklıma “Parkinson Hastası” geliyor.
Parkinson
hastalığının en büyük özelliği titremelerdir.
Bakınca görüyoruz ki bazı kurumlar titremek
bir yana deprem olmuş gibi yerle bir.
Kolun, baştan, gözün, ayaktan haberi yok.
Ama işin ilginç yanı hasta uyurken
titremiyor.
Tıpkı, Türkiye gibi. Uyutulduğumuz da her
şey normal.
Omurgamız da etkileniyor
bu hastalıktan ve bel öne bükülüyor. Vatandaşımızın hali ise bunu tam
yansıtıyor. Yapılan zamlarla bel bükülmesi bir yana yerlerde sürünüyor.
Tabii bazılarının bel bükülmesi ücretsiz
kömür çuvalı taşımaktan ya da “padişahım sen çok yaşa” diyerek yerlere
kapanmaktandır o da ayrı bir konu.
Bu hastalığın en
belirgin özelliği başın gövdeden önde gitmesidir.
Baş; bizi yönetenlerse, gerçekten önde
gittiklerini görebiliriz. Servetleriyle ve yolsuzluklarıyla en öndeler.
Birinciliği de kimseye bırakmaya niyetleri yok.
Kestirmeden gittin diyen hakemleri de
görevden alıyorlar.
Zamanında; Türkiye bağırsaklarını temizliyor diyenler şimdi, bu
hastalığa isim bulamıyorlar. Şimdi ki durumu düzeltmek için antibiyotik
tedavisi uyguluyorlar.
Ülkenin içini F tipi
virüslerle ve AK kan hücreleri kaplamış durumda. Ama hastanın ayakta duracak
hali kalmamış.
Müdahale yapması gereken Dr. Gül ise sadece
hastayla konuşuyor. Hastanın gömleğini kaldırmadan/çıkarmadan muayene yapıyor.
Türkiye’de bu arada titremeye devam ediyor.
Allah hepimizi bu
hastalıklardan korusun ve acil şifalar versin.18 Ocak 2014 Cenk TUNÇ.
Ankara.cengo13@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder